Cem Kırgız (Midas'ın Kırallığı) / Sıradan Röportajlar
28 Şubat, 2011Etiketler: Cem Kırgız, Sıradan röportajlar
Kolay bir maç değildi
27 Şubat, 2011Davetli, olarak gittiğimiz yerde, kalabalık ve muhabbet maçı dikkatli izlememe mani oldu. Maç ile ilgili bir şeyler yazmam imkansız. Blogger arkadaşlarımın ve spor yazarlarının yazılarını okudum. Sıklıkla yapılan değerlendirmelerin özeti, kolay maçı güçlükle kazandığımız şeklinde idi. Bu görüşe katılmıyorum. Devamı...
Etiketler: alex de souza, Fenerbahçe futbol, Tersine görüşler
Kalan maçlarımız.
26 Şubat, 2011Arka arkaya aldığımız iyi sonuçlarla, şampiyonluk yarışının en avantajlı takımı olduk. Devre arası yazdığım bazı yazılarda böyle bir çıkış öngörmüyordum aslında. Ama tamamen de kapıyı kapatmamıştım. Şartlarım vardı, birlik, beraberlik, ortak ve daha çok mücadele. İlk yarı göremediğimiz takımdaşlığı ve hedef birliğini sahada görmeye başladık. Arka arkaya iyi sonuçlar geldi hemen. Bundan sonra neler olur kestirmek zor. Devamı
Ebru Özgen/Sıradan Röportajlar
25 Şubat, 2011Etiketler: Sıradan röportajlar
Yazıcak bir şey yok
24 Şubat, 2011 Yazıcak bir şey yok. Rüya gibi bir sezon yaşatan takım, başından beri karşısına çıkan şansızlıklara daha fazla dayanamadı. Ders belli, hedef bu kadar yüksekse, daha güçlü olmalısın. Vidmar'ı, May ile ikame edemezsin. Oğuz'dan, bu seviyedeki maçlarda, yıllardır yapamadığı işleri, bu akşam yapmasını, bekleyemezsin. Hepimizin korktuğu ama dillendirmediği şey başımıza geldi. Devamı...
Etiketler: Darius Lavrinoviç, Fenerbahçebasketbol
Dış ses ile Sıradan biri-3/ Sıradan diyaloglar
Dış ses ile Sıradan biri
-Sence Taurasi geri gelir mi?
-Bence gelir.
-Sen olsan gelirsin yani buraya.
-Gelirim. Devamı
Etiketler: diana taurasi, Sıradan diyaloglar
Dış ses ile Sıradan biri-2/ Sıradan diyaloglar
23 Şubat, 2011Dış ses ile Sıradan biri:
-Nasılsın bu sabah, akşam biraz gergindin
-Hala hazmetmeye çalışıyorum
-Bence abarttın biraz, sporda kaybetmekte var
-Bana mı söylüyorsun bunu, tabi ki kaybetmekte var, ama çok can acıtıcı bir maçtı. Bir şeyi elde edip kaybetmek, sonra da hemen hazmetmek kolay değil. Devamı
Etiketler: Sıradan diyaloglar
Sıradan biri ile Aykut Kocaman-2/Sıradan diyaloglar
22 Şubat, 2011Önemli not: Aşağıdaki diyalog tamamen kurgudur.
Sıradan biri ile Aykut Kocaman
-Hocam merhaba, bu gün nasılsınız?
-Aaa siz misiniz? iyiyim teşekkür ederim.
-Hocam müsait bir zaman mı acaba, bir kaç sorum daha vardı, kalmıştı.
-Çalışıyordum ama bir çay molası verebilirim. Biraz da kısa tutmak şartı ile yardımcı olmak isterim tabi, buyrun oturun, sizi dinliyorum. Devamı
Etiketler: Sıradan diyaloglar
Sıradan biri ile Aykut Kocaman-1/Sıradan diyaloglar
Önemli not: Aşağıdaki diyalog tamamen kurgudur.
Sıradan biri, Aykut Kocaman ile;
-Hocam nasılsınız?
-İyiyim teşekkür ederim de, tanıyamadım.
-Beni tanımıyorsunuz zaten hocam.
-Nasıl yardımcı olabilirim size.
-Bir kaç soru sormak isterim izin verirseniz. Devamı...
Etiketler: Aykut Kocaman, Sıradan diyaloglar
Nasıl oynadılar.
21 Şubat, 2011Volkan: Çok iyi bir kaleci, istikrarlı bir şekilde iyi oynuyor. Almeyda ve Simao'nun pozisyonlarında dikkatli ve becerikli idi. Gollerde yapabiliceği bir şey yoktu. Puanım 7. Maçı açıklayan not ise 9 puanlık oynayan Rüştü'nün Volkan'dan 2 gol fazla yemesiydi.
Gökhan: Sakatlığı yüzünden oynamaması söz konusuyken, fedakarlık yaptı ve oynadı. Takımımıza her zaman yaptığı ofansif katkıları yapamadı. Ama Simao gibi çok efektif oynayan zeki ve deneyimli bir kanat oyuncusunu nerde ise sıfırladı. Puanım:7 Devamı
Etiketler: Fenerbahçe futbol
Beşiktaş:2 Fenerbahçe:4
20 Şubat, 2011Maç bitti. Maçtan önce yazdıklarımı kontrol ettim, maç sonuna hiç bir şey bırakmamışım. Cüneyt Çakır beklediğim şeyi yaptı, maçı anlaşılmaz bir sirk haline getirdi. Bir sürü yanlış karar, poker oynar gibi takınılmış yapmacık bir ifade. Bütün oyuncularımızı tuzağa düşmedikleri için kutlamamız lazım.
Oyunu üç bölümde değerlendirebiliriz. Harika oynadığımız ve en az 3 golü hak ettiğimiz ilk 30 dakika. Orta alanda ve forvette oyundan düştüğümüz ve iki gol yediğimiz ikinci 30 dak. Rakip 10 kişi kaldıktan sonra ortaya koyduğumuz rahat performans. Devamı...
Etiketler: Aykut Kocaman, Dia, Fenerbahçe futbol
Bu psikolojik faktörü kullanmalıyız
Maç öncesi bir şeyler yazmak zor. Futbol milyon senaryo barındırıp, akıl almaz birini sahneye koyuyor. Yinede şansımı deneyeceğim.
Ligin ikinci yarısında Beşiktaş'ın gol yemediği bir takım yok. Biz de gol atma beceresi düşük bir takım değiliz. Muhtemelen gol ve goller bulacağız. Burada sonucu belirleyecek unsurlardan biri, özellikle 2. yarı fizik olarak düşüş gösteren Niang ve Alex'in performansı. Semih ve Stoch'un geçen haftalara göre daha erken oyuna alınması faydalı olabilir. devamı
Etiketler: Dia, Fenerbahçe futbol, Mehmet Topuz
Sıradan biri ile Stoch/Sıradan diyaloglar
18 Şubat, 2011Not: Aşağıdaki diyalog tamamen kurgasaldır. Sıradan birinin Stoch ile iki kelam etme arzusu üzerine uydurulmuştur.
Stoch' tesislerdeki odasında dinleniyor.
-hey Miro uyuyormusun dostum,
-ne, kim o, kimsiniz
-sakin ol genç adam benim, sıradan dış ses
-sıradan dış ses mi, sende kimsin, ne arıyorsun burada
-bunlar önemli değil dostum, sıradan şeyler işte, dostum neden takım otobüsü ile dönmedin sen
devam
Etiketler: Sıradan diyaloglar, Stoch
Dış ses ile Sıradan biri/ Sıradan diyaloglar
17 Şubat, 2011 Dış ses ile Sıradan biri
-Ne var dostum, keyifsizsin.
-Yok bir şey, her zaman ki gibi.
-Bu sabah ki, her zaman ki şeyler nedir dostum.
-Haksızlık etme ben her sabah meymenetsiz biri değilim
-Yok. Değilsin gerçekten, ama bu sabah öylesin.
-Boş ver haber dinleyelim
devamı
Etiketler: diana taurasi, Sıradan diyaloglar
Fenerbahçe Ülker:84 Zalgiris Kaunas:85
16 Şubat, 2011Bu takım bizi o kadar güzel şeylere alıştırdı ki, bu mağlubiyet çok acıttı. Vidmar ve Mirsad'ın yokluğuna, Ukiç'in yokluğunun eklenmesi yeterince kötüydü. Lavrinoviç ve Kaya'nın erken faul almasına, Zalgiris'in uzatmalar da bulduğu şanslı sayılara, kariyerini red edercesine oynayan Oğuz'a gerek yoktu. Bu maçlarda tecrübesini konuşturmasını beklediğimiz Saras'ta Oğuz'a eşlik edince, defalarca elimize gelen fırsatları değerlendiremedik ve kaybettik. Geçti gitti, sağlık olsun. Lakin pota altımızın hali hiç iç açıcı değil. Ribaunt yok, sayı yok. Anlamlı bir şey yok. Kaçırılanlar da kabul edilecek gibi değil. Umarım teknik heyet, benim bir yazı için bile bulamadığım çözümü bulur. devamı
Etiketler: emir predzilç, FB basketbol, ömer onan
Taurasi
Uzun zamandır bu kadar mutlu olmamıştım. Büyük yürekli, büyük bir oyuncu aklandı. Özgüvensiz, fesat, iş bilmez, kötü niyetli geri zekalılar sürüsünün foyası ortaya çıktı. Sorumlular için tek önerim, hemen yarın bir basın toplantısı düzenleyin, özür dileyin ve istifa edin. Lütfen bir daha başka bir iş yapmayın. Bizim sizin gibi insanlara hiç ihtiyacımız yok.
Etiketler: diana taurasi, FB basketbol
Mert Özlü (Sporingen) / Sıradan röportaj
15 Şubat, 2011Etiketler: Sıradan röportajlar
Fenerbahçe:2 Kayseri Spor:0 / Nasıl oynadılar
Volkan: Tempolu, sert, hırslı ve hızlı bir rakip vardı sahada ama Volkan'a pek top iş düşmedi. Geldiği anlarda da konsantrasyonu yüksekti. Topu öylesine ileri vurmayı sevmeyen Yobo'nun geri paslarında da hata yapmadı.
Santos: Hücumda ve savunmada çok saldırgan bir oyun oynadı. Ambrabat'ın çok hareketli oyunu ile zorlandığı dakikalar vardı ama, sert ve mücadeleci oyunuyla rakibini yıldırdı. Atağa çıktığı ama topu kaybettiğimiz anlarda, ön alanda yaptığı baskı ve hızla geri dönmesi çabası dikkat çekti.
Gökhan: Her zaman çok iyi, güçlü, hızlı, sert ve akıllı.
Yobo: Başarılı bir oyun oynadı, sert ve süratliydi, topu orta alana aktarırken oldukça başarılıydı.
Lugano: Son haftaların en formda oyuncularından biri. Gerçek bir savaçcı. 90 dak. yüksek konsantrasyonla savaşıyor. Kornerlerde çok kararlı ve güçlü. Sezonun kritik bölümlerine girerken gol için en önemli 3 oyuncumuzdan biri. Maçın yıldızlarındandı.
Özer: Geçirdiği sakatlıktan sonra bulduğu şansı çok iyi değerlendirdi. Kazanma arzusu ve mücadele gücü yüksek.
Akşam oynadığı pozisyonda şansa bulmaya devam ederse takımın en önemli parçalarından biri olabilir.
Mehmet: Maçın yıldızıydı. Bu sezonun en çok katkı veren oyuncusu. Her saniye takıma destek veren büyük bir yıldız.
Selçuk: Trabzon maçından sonra akşamda önemli bir performans sergiledi. Önceki dönemlerin aksine, baskı altında topu iyi sakladı. Sahada sert ve güçlüydü.
Dia: Akşamki oyunu gelecek için büyük umut verdi. Defansif sorumluluklarını ciddiye aldığı zaman Fenerbahçe'nin en değerli parçalarından biri olabilir. Ofansif olarak çok etkili ve çok hızlı. 60. dakikada çıkmasaydı başka goller bulmamıza yardımı olabilirdi.
Niang: Akıllı ve hırslıydı. Çok sert iki savunma oyuncusu ile maç boyu savaştı. İkinci yarı yoruldu ve bazı önemli pozisyonlarda pas hataları yaptı. Yorulduğu bölümlerde oyundan alınmaması bir hataydı.
Alex: Maça çok iyi başladı. Yüksek tempolu ve sert geçen maçta zaman zaman iyi, zaman zaman durgun bir görüntüsü vardı. Maçın bazı bölümlerinde arkadaşlarının baskı çabalarına katılması, takımın lideri olması açısından önemliydi.
Cristian: Görev aldığı bölümde iyi bir oyun oynadı.
Semih: Arkadaşlarının bu kadar canlı olduğu bir gecede, rakibin yorulduğu dakikalarda daha hırslı ve sert olmalıydı. Oyuna beklenen katkıyı getiremedi.
Bekir: İyiki oyuna son dakikalarda girdi. Önceki haftalardan formda olduğunu biliyoruz ama Ambrabat ona çok ters gelebilicek bir oyuncu. Kısa süre görev aldı, onun için iyi bir maç olmadı.
Aykut Kocaman: Eksiklere rağmen sahaya sürdüğü 11 uyumlu ve etkiliydi. Takımımızın, ilk yarının ve ikinci yarının başlarında etkili olması, teknik adamın maç önünü ve devre arasını iyi kullandığını gösteriyor. Oyuncu değişiklerinde ki tercihlerine gelince, oyuna olumlu bir katkısı olmadı. Hatta değişikliklerden sonra takımın oyunu geriledi. Dia sahada kalmalıydı. Alex ve Niang yoruldukları halde sahada kaldılar. Hocanın akşamki oyuncu değişikliklerinde önceliğinin, takım içi dengeler ve bazı oyuncuların morali olduğunu düşünüyorum. Oyun yapısına son derece uygun olan bir maçta Stoch'un son dakikalarda bile kullanılmaması, kendisinin bu dengelere feda edildiğini düşündürdü bana. Yetenekli ama genç ve yalnız slovak, yavaş yavaş kaybediliyor.
Maç sonu yazısı;
http://srdnbr.blogspot.com/2011/02/fenerbahce2-kayseri0.html
Etiketler: Fenerbahçe futbol, Mehmet Topuz, Özer Hurmacı
Fenerbahçe:2 Kayseri:0
14 Şubat, 2011nasıl oynadılar:
http://srdnbr.blogspot.com/2011/02/fenerbahce-kayseri-spornasl-oynadlar.html
Etiketler: Fenerbahçe futbol, Mehmet Topuz, Özer Hurmacı
Fenerbahçe Ülker bizi nelere alıştırdı
Etiketler: emir predzilç, FB basketbol, mirsat türkcan
Kerem Özgenel (doktor'un yeri)- Sıradan röportaj
12 Şubat, 2011Buyrunuz,
Twitter'mi, Facebook'mu neden?
Takımınızı izlemek için Spor blogları'mı, Spor gazetelerimi, neden?
Fabregas’mı Xavi’mı neden?
Etiketler: Sıradan röportajlar
Daha özgür daha samimi bir içerik için-Sosyal medya
11 Şubat, 2011Yaklaşık 6 aydır Fenerbahçe'yi bloglardan, Twitter'den ve Facebook'tan izliyorum. Twitter son dakika bandı gibi, güncel, hızlı ve dobra. Facebook ise geniş kitlelerin katkı verdiği, büyük ve çok çeşitli içerik barındırıyor. Bloglar başka bir özel platform. Sıradan insanlar görüşlerini, kendilerince derinlemeye ifade edebiliyorlar.
Not: Lütfen ankete katılın.
Etiketler: Blog yazarlığı, Diğer, Sosyal Medya
Ömer Evgülü-Sıradan röportaj
10 Şubat, 2011Etiketler: Feta Eğitim Merkezi, Ömer Evgülü, Sıradan röportajlar
Milli takım için sakıncalı bir umut içindeyim
Kariyeri başarılarla dolu bir hocaya ve oluşturmaya çalıştığı genç ve yeni takıma güvenmeliyiz. Bu sürecin futbolumuza bazı yeni yıldızlar kazandırması da çok muhtemel. Hoş şimdi yapılmaya çalışılanların, Ümit milli takım bünyesinde zaten yapılmış ve olgunlaşmış olması lazımdı. Futbola bu kadar kaynak yaratabilen bir ülke, milli takım seviyesinde böyle hazırlıksız bir değişime gitmek zorunda kalmamalıydı. Çünkü bu süreç sandığımızdan uzun ve sancılı geçecek. Kazanılmaya çalışılan genç oyuncular, iyi giden bir takıma çabuk uyum sağlayabilecek yetenekte olabilirler, ama havasını kaybetmiş bir takımı ayağa kaldırmak çok daha zor olacak.
Evet, ne yazık ki, akşam ki performans ve takım, bende coşku ve heyecan uyandırmadı. Sakıncalı bir umut içindeyim. Burak, Umut, Serkan, Selçuk gibi, uzun yıllardır izlediğimiz oyuncuların, geçen yıllardaki kritik maç performansları cesaretimi kırıyor. Kıymetli ve istikrarlı oyuncular, ancak milli takımımıza ihtiyacı olan enerjiyi vermeleri kolay değil. Son izlediğimiz maçlardaki kadrolarada göz attığım zaman, bir kaç genç gurbetçi oyuncu dışında, yeni yüzler bunlar. İstikrarsız olduğu için artık takımda yer almayan, Semih, Tuncay, Nihat bu forma altında çok üst düzey oyunlar oynadılar. Şu anda pek iyi durumda olmadıkları da doğru. Ama yerlerine katılan yukarıdaki isimlerden de, önceki yıllardaki performanslarına baktığımız zaman, aynı katkıları bekleyebilirmiyiz bilmiyorum. Umarım takıma yeni katılan bu oyuncularımız, ve genç gurbetçi yıldızlarımız, futbollarını bir kaç basamak yukarı taşıyarak, takımımıza gerekli enerji ve katkıyı verirler.
İsimler üzerinde tartışmaya girerek verilen emeğe saygısızlık etmek istemem. Ama Sabri'nin orta alanda görev aldığı bir takıma Mehmet Topuz'un davet edilmemesine bir anlam veremiyorum. Sabri akşam takımın iyilerindendi aslında, yinede bu tercihe anlam veremiyorum.
Etiketler: Mehmet Topuz
Alex ve kontrat-2
09 Şubat, 2011Bu gün kaptanımızın imza günü. 2 gün önce imzaya giden sürecin dışarıdan nasıl gözüktüğünü yazmıştım. Ve şöyle bitirmiştim.
Alex olağan üstü bir saha görüşüne, sıradışı bir serin kanlılığa, muhteşem bir tekniğe sahip, çok büyük bir futbol yıldızıdır. Oynadığı her takıma liderlik etmiş ve büyük başarılara katkılar sağlamıştır. Kısa bir araştırma ile kazandığı kupaları, ve inanılmaz rakamları ekleyebilirdim ama, tembellik edeceğim. Kariyeri o kadar inanılmazdır ki, artık sağır sultan bildiği için, ifadelerimi güçlendirmek için böyle bir uğraşıya gerek bırakmamıştır. Yıllarca en üst düzeyde sergilediği eşsiz yeteneklerinin 2 yıl daha Kadıköy'de olması Fenerbahçe için büyük bir şanstır. Ama...
Emin değilim, ama öyle sanıyorum ki, son 5 ay içinde Alex hakkın da olumsuz yazı yazmanın şampiyonu benimdir. Gerçekten iyi bir mertebe değil, bende pek hoşnut değilim. Sadece yaygın görüşlere katılmıyorum o kadar. Evet yukarı da yazdıklarıma rağmen. Alex'in son 2 yıldaki anlayışla sahada olmasının Fenerbahçe'ye katkı verebileceğine hala katılmıyorum.
Alex,
üzerine oyun anlayışı inşa edilen
ve uymayan her parçanın takımdan koparılmasına sebep olan,
her şey kendisinden beklenen
tek ve dokunulmaz unsur olarak kullanırsa, Fenerbahçe'ye faydalı olmayacaktır.
Alex,
artık takımın bir parçası olmalı,
takımın diğer yıldızlarının önünde ve ayrıcalıklı roller değil, eşit ve destekleyeci roller almalı ve bu rollere uyum sağlamalıdır.
Hernandez, Berbatov ve Nani üstüne inşa edilmeye çalışılan takımının, değişimine ve kazanmasına, oyunu ve davranışları ile destek veren Ryan Giggs iyi bir örnek değilmidir sizce.
Fenerbahçe'de yeni ve genç yıldızları hak etmiyor mu,
oyun içinde daha çok yıldızın sorumlulukları paylaştığı hızlı ve akıcı bir oyunu hak etmiyormu?
Sadece kaptanlarına uyum sağlayabilen ve onu tamamlayabilen,
bu arada öz güvenlerini kaybederek geri giden sönük yıldızların ortalama performasları,
ve kaptanın parıldayan performansının toplamı olan,
sıkıcı futbol ve final kaybeden takımı mı hak ediyoruz.
Ben daha iyisini istiyorum. Ve kaptanın en iyisine bile en kritik katkıları yapabilecek eşsiz bir yetenek olduğunu biliyorum
Son söz takım büyüktür yıldızlardan. Ve iyi bir takım kendi büyük yıldızlarını parlatır zaten.
Etiketler: alex de souza, Fenerbahçe futbol, Ryan Giggs
Alex ve kontrat
07 Şubat, 2011Etiketler: alex de souza, Fenerbahçe futbol
Sizce şampiyonluğu kimler getirecek.
05 Şubat, 20113 puan daha. İşler şimdilik iyi gidiyor. Sahada ilk yarıya göre daha canlı daha sert bir takım var. Emre, Mehmet, Lugano ve Bekir sahaya herkesten çok emek döktüler. Diğer 6 oyuncumuz da özellikle oyunun bazı dönemlerinde arkadaşlarına eşlik ettiler.
Etiketler: Fenerbahçe futbol
Bir sürü faktör var, biri farklı
Sonucu etkileyen bir sürü faktör var. Oyuncuların günlük performansı, sakatlıklar, teknik adamların kadro seçimi, rakip takımın form seviyesi, hakemin yönetimi, şans... İlk aklıma gelenler bunlar ve rahatlıkla çoğaltılabilir. Oyun çok güzel çünkü yukarıdaki faktörlerden herhangi biri devreye girebilir ve tek başına sonucu değiştirebilir. İşte futbol budur. Bu yüzden üst düzey bir takımda futbol oynamak yada görev almak çok zordur, ve çok ta kazançlıdır. Ancak her şey bu kadar şansa bağlı değil. Oyunun gizlediği bütün süprizleri çok büyük olasılıkla aşabilen bir faktör var. Sizi zaferlere götürecek bir bilet, sihirli lamba gibi bir şey. Eğer büyük bir takımsanız diğerlerinin sahip olmadığı bu özelliğe sahip olmalısınız. Bu özelliğe sahip bir rakibiniz varsa bile sonucu yine bu özellik belirler. Kendisini daha usta bir şekilde kullanan yüzde 90 başarılı olur. Herkesin bildiği diline doladığı ve konuştuğu bir şey bu. Ama onu kullanmak konuşmak kadar kolay değil. Fark basittir. Bilirsiniz, ama yapabilmelisiniz. Uzatmaya gerek yok, iki kelime. Takım oyunu. Kollektif futbol. Ne derseniz deyin. Bu akşam bizim için önemli ve güç bir maça çıkacağız. Stoch'mu, Özer'mi, Cristian'mı, Mehmet'mi filan, önemlidir. Doğru karar sonucu etkiler. Ama asıl etki, birlik beraberlik içinde takım için üst düzey mücadele ederek ortaya çıkar. Trabzon maçında en iyi oyuncumuz Mehmet'ti, ama maçı Mehmet almadı. Bir bütün olarak rakibinden daha çok çalışan, birbirlerini destekleyen takım aldı. Mehmet'in yerine herhangi biri oynayabilirdi, yeter ki o akşam ortaya çıkan ahengi bozacak bir sorumsuzlukta oynamasın. Biz çok rahat şampiyon oluruz. Yetenekli oyuncularımız, ve taraftarımızla buna ulaşmamız güç değil. Yaklaşık 25-30 kişilik bir ekibin birbirine saygılı olması, takımın hedefleri için gerekli ortak mücadeleyi kendi çıkarlarını göz ardı ederek vermesine bağlı. Aptalca kuruntular, ego savaşları ve çıkar çatışmalarına girmeden. Hepsi bu. Herkes olayların dışına çıksın, polemikleri bıraksın ve hedefe kilitlensin.
Maç önü yazım bu. Bütün sezon ve tüm maçlar için geçerli. Sonunda İbrahimoviç'in Guardiola ile ilgili değerlendirmelerini içeren haberi ekliyorum. Bence çok iyi bir örnek.
''Barcelona'dan AC Milan'a transfer olan İsveçli golcü Zlatan İbrahimoviç, eski teknik direktörü Pep Guardiola'nın, Barcelona'nın kazandığı başarılarda herhangi bir payı bulunmadığını ileri sürdü.Milan'a geldikten sonra eski formunu yakalayan İbrahimoviç, uluslararası basında yer alan açıklamasında, Barcelona'da 22 yıldız oyuncunun bulunduğunu ve Guardiola'nın bu oyuncuları idare etme yeterliliğine sahip olmadığını söyledi.
Guardiola'yı az tecrübeye sahip iyi bir teknik direktör olarak gördüğünü belirten İbrahimoviç, 'Farklı kişiliklere sahip 22 yıldız oyuncuyu idare etmek için çok
İspanyol takımın bir sezonda 6 kupa kaldırdığını anımsatan İbrahimoviç, bunu, bu takımla herkesin başarabileceğini, kendisinin dahi bunun üstünden gelebileceğini iddia etti.
Barcelona takımında tüm oyuncuların uyum içinde antrenman yaptığını, kimsenin kendisini üstün hissettirme çabasında olmadığını kaydeden İbrahimoviç, İnter, Chelsea ve Manchester United gibi diğer büyük takımlarda bunun farklı olduğunu, bu takımlardaki her oyuncunun, 'ben en iyiyim' düşüncesini taşıdığını belirtti.''
Etiketler: Fenerbahçe, Fenerbahçe futbol
Gökay'ın oynamaması saçmalık
04 Şubat, 2011Topu ayağınıza aldığınızda, şut atarsınız, dripling yaparsınız, pas atarsınız. Şut için kaleye yakın olmalısınız, ve kaleyle aranızda rakip olmamalı. Dripling için karşınızdaki oyuncudan güçlü olmalısınız, top kontrolünüz iyi olmalı, yine de gelebilecek yardım, driplingi kesmenize veya top kaybına sebep olacaktır. Oyunu kaleye şut çekmek için oynarsınız ama, topu rakipten korumak ve şut noktasına getirmek önemli. Rakib buna mani olmaya çalışacak. Sahaya yayılmış 10 kişi topu almak ve kalenize yaklaştırmak isterler. İşte bu 10 kişiden topu korumak için pas atmalısınız. Takımımızda ki diğer 10 kişiye pas atmalı ve tekrar pas almak için pozisyon aramalısınız. Maç boyunca defalarca, sağa, sola, ileri, geri sınırsız seçenekte, oyuna ve ana göre koşular yapmalısınız. Basit ve sıkıcı bir şekilde yazmaya çalıştığım şeyi iyi uygulayan takımları izlemeye doyamıyoruz. Bizde bu işi çok iyi yapan bir genç oyuncu var. Sahada olduğu zaman, pas için doğru pozisyona ulaşma konusunda herkesten çok daha fazla başarılı. Hemen herkesten iki kat fazla pas alıyor ve topun oyun alanında akıcı bir şekilde yer değiştirmesini sağlıyor. Oynadığı zaman takımdaki diğer arkadaşları daha başarılı oluyorlar. Sahada olunca en az 7-8 takım arkadaşının performansını %10 dan fazla arttırıyor.
Etiketler: Aykut Kocaman, Fenerbahçe futbol, gökay iravul