Sıradan biri ile Aykut Kocaman-1/Sıradan diyaloglar

Önemli not: Aşağıdaki diyalog tamamen kurgudur.
Sıradan biri, Aykut Kocaman ile;

-Hocam nasılsınız?
-İyiyim teşekkür ederim de, tanıyamadım.
-Beni tanımıyorsunuz zaten hocam.
-Nasıl yardımcı olabilirim size.
-Bir kaç soru sormak isterim izin verirseniz.    Devamı...

-Anlamadım siz kimsiniz.
-Ben sıradan biri.
-Sıradan mı, şaka filan yapmıyorsunuz değil mi.?
-Ne haddime hocam, rahatsızlık vermiyorumdur umarım.
-Vermiyorsunuz da, durumu anlamadım.
-Hocam ben sıradan biri, size birkaç soru sormak isterim, başka da bir durum yok.
-Peki sorun o zaman.
-Hocam bir kaç haftadır, 60 ve 70. dakikalarda Dia'yı çıkarıp Cristian'ı oyuna alıyorsunuz, bu hamleniz takımı çok yavaşlatıyor, neden böyle bir değişikliği tercih ediyorsunuz.
-Hımm... Bu sizin görüşünüz, topla hızlı alan kat eden bir oyuncu oyun içinde nasıl katkı veriyorsa, orta alanda rakibe baskı yapan oyuncularda topa sahip olma olasılığımızı çoğaltıyorlar. Bu değişikliği yaptığım dakikalar da, oyunu elimizde tutmayı tercih ettiğim dakikalar aslında.
-Doğrusu, yaptığınız değişiklik özellikle Beşiktaş maçında amacına ulaştı, ancak Dia yerine, sahada daha yorgun olan başka bir oyuncuyu tercih etmeniz daha iyi olurdu bence.
-Yani sizi anlıyorum ama, sorunuza cevap vermek o kadar kolay değil, oyuncu değişikliği, bir sürü faktörü değerlendirerek aldığım bir karar, hem açıklaması çok uzun sürer, hem bazı kararları bütün gerekçeleri ile tartışmak, insan unsurunun dahil olduğu konularda faydalı olmayabilir. En temel gerekçemi açıklamıştım size, temel gerekçe, topu ve oyunu tutmaktır gerçekten.
-Hocam hadsizliğimi bağışlayın, bu kararınızın muhtemel bir olumsuz sonucu daha olabilir,
-Estağfurullah bende görüşünüzü merak ettim şimdi
-Dia genç ve çok potensiyelli bir oyuncu, sürekli ilk değişen oyuncu olmak öz güvenini sarsabilir.
-Bu bahsettiğiniz konu, bir takımı yönetmenin sınırsız güçlüklerinden sadece birisi, başka bir karar verirseniz, takımda ki başka bir birey için, başka bir psikolojik faktör devreye girebiliyor. Teknik adamlığın öngörülemez yanı da bu zaten. Takımı iyi tanıyıp, teknik ve psikolojik olarak optimum kararlar almaya çalışıyorum. Bu o kadar kolay olmuyor tabi, ancak geldiğimiz noktada eskisinden daha iyi bir seviyede olduğumuzu düşünüyorum. Bu arada idman başlamak üzere, müsadenizle artık son vermeliyiz.
-Hocam bir kaç sorum daha var, sonra yine uğrayabilirmiyim?
-Yani müsait olursam yardımcı olmaya çalışırım ama eklemek isterim ki, aslın da sorduğunuz bir soru değildi, değişikliklerim hakkında fikrinizi söylediniz. Benim için gerekçeleri ile beraber farklı bir görüş dinlemek fena olmadı. Hoşçakalın, şimdi idman vakti.
-Teşekkür ederim hocam görüşmek dileğiyle.

Not:Yukarıdaki diyalog tamamen kurgudur.