Yeter ki böyle kaybetsinler.

24 Aralık, 2010

Fenerbahçe Ülker grup maçlarını başladığı gibi bitirdi. Harika bir gece yaşattılar, enerjileri maçı izleyen herkese geçti. Oyuna ve maça doyamadık.
Maça çok kötü başladık, rakibin 9-2 lik serisi salonda ve televizyon başında hepimizi endişelendirdi. Savunmayı sertleştirmeye çalıştığımızda hakemin çaldığı basit faullerle karşılaştık. Hücumda yeterince akıcı olmadığımız içinde, geri dönmemiz sancılı ve yavaş oldu. Patinaj yaptığımız bu anlarda Oğuz'a inen toplarla dengeyi sağladık. Ve ilk çeyreği 2 sayı önde kapattık.
İkinci çeyrek üstünlüğümüzü pekiştirdiğimiz dönem oldu. Rakip ilk çeyrekten daha çok asıldı aslında maça, ama Mirsat kılıcı çekmişti. Her şeyi yaptı. Hücumda ve savunmada çok üst düzey katkı verdi.  Mirsat'ı böyle cengaver gören takım tamamen canlandı. Hakemin verdiği kolay faullerle kenarda kalan Tomas'ın yerine süre alan Kinsey, Mirsat'ın enerjisine dahada yüksek bir enerji ile katkı verdi. Oyunun bu bölümlerinde uzun zamandır beklediğim ve çok özlediğim klas performans geri geldi. Emir aylar sonra döndü. Ve gerçekten seyredilesi pas yeteneğini cömertçe sundu bize. Sahadaki her köşeyi gördü, boş bir adama doğru, boş bir pas yolu varsa,  top ordan geçip potaya ulaşacağı son eli buldu. Böyle bir Emir'le maçlar çok güzel.  Çünkü bir anda diğer 4 oyuncunun da performansı yükseliyor. Emir'in canlandığı 2. çeyrekten sonra oyun Ukiç içinde çok rahat ve keyifli bir hale geldi. Pas yeteneği çok yüksek iki oyuncu rakibin bütün baskısını ortadan kaldırdı.
Artık cin şişeden çıkmıştı ve maç Cholet için bitmek bilmeyen bir kabusa döndü. Sinan Erdem'deki 10000 taraftar unutamayacakları bir takım ve hücum performansı izlediler. Kinsey ve muhteşem smaçları, Kaya'nın acımasız hırsı, Lavrinoviç'in temiz ve çok yönlü oyunu.
Maçtan kalanlar.
Barcelona'nın önünde kazanılmış grup ikinciliği. 28 asist.  Duraklama dönemindeki Lavrinoviç'in dönüşü. Emir'in dönüşü. Moral ve enerji.
Artık ilk 16'dayız. Burada en iyi performansımızla oynamalıyız. Taktiksel ve mental olarak çok üst düzey bir takımımız olduğunu düşünüyorum. Sezonda oynadıkları 3 maç dışında kapasitelerinin %90 ve üstünü kullanıyorlar. Ama bazı teknik eksiklerimiz olduğunu düşünüyorum. Oyunumuzu oturtamadığımız dakikalarda kendi pozisyonunu yaratıp skor bulan istikrarlı bir dış oyuncu eksiğimiz var.  Bu özelliklere sahip Ukiç kariyerinin en iyi oyunlarını oynadı bu sezon. Ve ne yazık ki aynı seviyede oynayan  Ukiç'e ihtiyacımız var.
Pota altında uzun, sert ve atletik bir oyuncuya ihtiyacımız var. Hem içeri yapılan penetrelerde hem savunma ribauntlarında bize sorun yaratabilecek takımlarla karşılaşabiliriz. Bunlar riskler, rakiplerimiz oyunlarını bunun üstüne kurmaya çalışacaktır. Umalım ki ilerleyen haftalarda, takım kendini bu zaaflarını kapatma konusunda geliştirsin.
Yazının sonu. Her pozisyonun hakkını veren, her topa bütün gücüyle saldıran, kendi istatistiklerini değil takımı düşünen bu oyuncuları seviyorum. Kaybedebilirler, yeter ki böyle kaybetsinler.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

takımın gard ve 5 numara bölgelerinde hala sıkıntı var ve bu yalnız transferle çözülebilir , oraya adam devrişmekle olmuyor ,may de aranılan kan değil , transfer olmazsa FB en fazla ilk sekize kalır ötesine geçemez...

Sıradanbirblog dedi ki...

Ne yazıkki özellikle 5 numara konusunda sana katılıyorum.

Yorum Gönder

 
 
 

İzleyiciler