Çok iyi başladığımız bir oyunda bulduğumuz fırsatları değerlendiremedik. Bir kaç olağan hata yaptık ve gol yedik. Golden sonra bir kaç dakika daha oyuna asıldık. Ve ikinci yarı oyuna nasıl bir beklenti ve baskı ile girdi isek, elimiz ayağımıza dolaştı. İlk yarı topu ayağında tutan, ön alana taşıyan, gol pozisyonları üreten oyuncularımız hata üstüne hata yaptılar. Bu çok önemli bir sorun. Ülkemizdeki en önemli oyuncuların, sahada işler kötü gidince, performanslarını koruyamamaları, hatta düşürmeleri çok önemli sorun. Oyuncularımızın teknik sınırları nasıl oyunumuzun teknik sınırını oluşturuyorsa, mental sorunlarıda takımımızı sınırlandıryor. Daha uzun uzun ne yazmalı ki. Hamit, Emre, Servet, Gökhan, Selçuk gibi harika oyuncularımız var. Ancak teknik ve taktik olarak bir bütün olduğumuz dakikalarda şansızdık. Daha sonra ise sahada parça parça olduk. Ve kaybettik. Şimdi artık işler kötü gidiyor. Geri dönüş her zaman zordur. Ama ben genç Türk futbolcularına güveniyorum. Türk futbol kamuoyuna ise genellikle güvenemiyorum.
Son söz. Rudyard Kipling'ten:
Eğer Eğer, bütün etrafındakiler panik içine düştüğü ve bunun sebebini senden bildikleri zaman sen başını dik tutabilir ve sağduyunu kaybetmezsen; Eğer sana kimse güvenmezken sen kendine güvenir ve onların güvenmemesini de haklı görebilirsen; Eğer beklemesini bilir ve beklemekten de yorulmazsan veya hakkında yalan söylenir de sen yalanla iş görmezsen, ya da senden nefret edilir de kendini nefrete kaptırmazsan, bütün bunlarla beraber ne çok iyi ne de çok akıllı görünmezsen; Eğer hayal edebilir de hayallerine esir olmazsan, Eğer düşünebilip de düşüncelerini amaç edinebilirsen, Eğer zafer ve yenilgi ile karşılaşır ve bu iki hokkabaza aynı şekilde davranabilirsen; Eğer ağzından çıkan bir gerçeğin bazı alçaklar tarafından ahmaklara tuzak kurmak için eğilip bükülmesine katlanabilirsen, ya da ömrünü verdiğin şeylerin bir gün başına yıkıldığını görür ve eğilip yıpranmış aletlerle onları yeniden yapabilirsen; Eğer bütün kazancını bir yığın yapabilir ve yazı-tura oyununda hepsini tehlikeye atabilirsen; ve kaybedip yeniden başlayabilir ve kaybın hakkında bir kerecik olsun bir şey söylemezsen; Eğer kalp, sinir ve kasların eskidikten çok sonra bile işine yaramaya zorlayabilirsen ve kendinde 'dayan' diyen bir iradeden başka bir güç kalmadığı zaman dayanabilirsen; Eğer kalabalıklarda konuşup onurunu koruyabilirsen, ya da krallarla gezip karakterini kaybetmezsen; Eğer ne düşmanların ne de sevgili dostların seni incitmezse; Eğer aşırıya kaçmadan tüm insanları sevebilirsen; Eğer bir daha dönmeyecek olan dakikayı, altmış saniyede koşarak doldurabilirsen; Yeryüzü ve üstündekiler senindir Ve dahası sen bir İNSAN olursun oğlum... |
Rudyard Kipling |
0 yorum:
Yorum Gönder